Description
Power english ingilizce eğitim setinde içerikleri aşağıda sıralanmıştır. Ayrıca point of view story okuma dinleme eğitimleri link içersin de gönderilecektir. 80 ders kulak aşinalığı geliştiren ingilizce hikayeler vardır.
1. ( DERS ) ANİMASYONLU KELİMELER
2. ( DERS) CÜMLE KALIP DERSLERİ
3. ( DERS ) ANİMASYONLU CÜMLE KALIPLARI
4. ( SERBEST ÇALIŞMA ) BULMACALAR
5. ( SERBEST ÇALIŞMA ) CÜMLE KALIPLARI ( HER GÜN BİR CÜMLE)
6. ( SERBEST ÇALIŞMA ) KELİME GRUPLARI
7. (SERBEST ÇALIŞMA ) PRATİK KONUŞMA DİNLEME-İZLEME
8.(SERBEST ÇALIŞMA ) DEYİMSEL CÜMLELER KONUŞMA KALIPLARI
-SET KULLANIMI video SET KULLANIMI PDF
Dvd içeriği link olarak mailinize gönderilecektir.
Kalıp ifadeleri öğrenin
Birçok insan doğru cümle kurabilmek için kelimeler ezberler ve doğru şekilde sıraya koymaya çalışır. Bazı öğrencilerin bildiği kelime sayısı çok fazladır, ama bir tane bile doğru cümle kuramazlar. Bunun sebebi kalıp ifadeleri öğrenmemeleridir. Çocuklar dil öğrenirken, hem kelimeleri hem de kalıp ifadeleri birlikte öğrenirler. Aynı şekilde, siz de kalıp ifadeler ile çalışmalısınız ve kalıp ifadeleri öğrenmelisiniz.
1.000 kelime biliyorsanız, muhtemelen bir doğru cümle kuramayabilirsiniz. Ama bir kalıp ifade biliyorsanız yüzlerce doğru cümle kurabilirsiniz. Eğer 100 kalıp ifade biliyorsanız, kaç tane doğru cümle kurabildiğinize şaşıracaksınız. Son olarak, eğer 1.000 kalıp ifade biliyorsanız, siz hemen hemen akıcı İngilizce’ye sahip birisiniz demektir.
Aylarca kurslara gidip ya da İngilizce eğitimi aldığını düşünen o kadar çok insan, çok basit olan bir cümleyi söyleyemiyor. Mesela BEN TOKUM. İngilizce bilmek, gramer bilmek veya kelime bilmek değil, kalıpları öğrenmektir.
Örneğin; (eat), (look), (write), (read), bu kelimeleri biliyorsunuz;
- Ne yiyorsun?
- Ne bakıyorsun?
diyebilir miyiz? Ama what are you eating? (ne yiyorsun) kalıbını öğrendiğimizde bu kalıp ile öğrendiğiniz kelimeleri düzgün sırasıyla kullanabilirsiniz. Gördüğünüz gibi 1 kalıp ifade ile ne kadar cümle kurabileceğimizi öğrendik.
- What are you eating? Ne yiyorsun?
- What are you looking? Ne bakıyorsun?
- What are you writing? Ne yazıyorsun?
- What are you reading? Ne okuyorsun?
- What are you listening? Ne dinliyorsun?
Power Speaking kalıplar bölümü ile bir kalıp ifadeyle sayısız cümleler kurulmasının mükemmel bir örneğidir. Kelime öğrenmek için saatlerce çalışmayın. Onun yerine, bu zamanınızı kalıp ifadeleri öğrenmeye ayırın ve akıcı İngilizceye daha yakın olun.
Point of view stories (odak noktalı İngilizce hikâyeler)
İngilizce gramer dersleri çalışmadan nasıl İngilizce dilbilgisi kurallarını doğru olarak kullanacağınızı öğreneceksiniz. Aslında bu teknik çok basit, kolay ve güçlü bir tekniktir ve araştırmalar göstermiştir ki İngilizce gramer öğrenmek için en güçlü tekniktir. Peki, nedir bu teknik? Bu tekniğin adı Point Of View Stories’dir. Bu tekniğin sırrı nedir? Size grameri nasıl öğretir?
Point of view mini story, küçük bir hikâyenin zamanını ya da bir şekilde gramer kurallarını değiştirerek anlatmaktadır. Şimdi size çok basit bir örnek verelim. Size dersleri anlatırken, komik ve ilginç bir hikâye öğretiriz. Bunu ilk defa anlatırken basit zamanda anlatırız.
Örneğimiz: Bir genç var, adı Bill. Bill, mağazaya gider. O bir şişe su satın alır. Su için 2 dolar öder.
Şimdilik mini hikâyemiz bu kadar olsun. Bu hikâyemiz basit zamandı. Şimdilik tek yapmanız gereken bunu sürekli dinlemektir.
Sonra aynı hikâyeyi geçmiş zamanda anlatırız. Örneğimiz: Bill adında bir genç vardı. Bill dün mağazaya gitti. O, bir şişe su satın aldı. O, su için 2 dolar ödedi.
Evet, şimdilik hepsi bu kadar. Normalde Point of view mini hikâyelerimiz biraz daha uzun ve tabi daha zor olur. Küçük hikâyemizi, gramer kurallarını düşünmeden, geçmiş zamanda da tekrarlı olarak sürekli dinlersiniz.
Küçük İngilizce hikâyeleri dinlerken, gramer kurallarını kesinlikle düşünmeden, sadece anlama yoğunlaşarak dinlersiniz. İşte bu kolay ve zahmetsiz gramer öğrenmedir. Bir sonraki aşamada, hikâyemizi gelecek zamanda anlatırız. Bu şekilde küçük hikâyemizi, gelecek zamanda da tekrar tekrar dinleyerek, gelecek zaman yapısını öğrenirsiniz. Aynı hikâyeyi, (past perfect) tamamlanmamış geçmiş zamanda da dinlersiniz.
Ne kadar zamanda İngilizce öğrenebilirim?
Bu soruyu son zamanlarda çok duymaya başladık. Şimdi bu soruya biraz açıklık getirerek cevap aramaya çalışalım. Öncelikle bu sorunun kesin bir cevabı yoktur. Daha doğrusu cevap sizsiniz. Bazı arkadaşlar bir İngilizce kursuna giderek veya bazı kitapları bitirerek İngilizce işini çözeceklerini düşünebilirler. Ancak İngilizce öğrenme süresi, ne gittiğiniz kurslara ne hocalara, ne de okuduğunuz kitaplara bağlıdır. Birde hangi seviyeye kadar İngilizce öğrenmek istiyorsunuz? Okuduğunuzu anlayacak ve yazışma yapabilecek kadar mı? Yoksa İngilizce filmleri ve dizileri anlayacak kadar mı? Bu konuda da ideal olan akıcı İngilizce konuşabilecek kadar öğrenmektir.
Neden İngilizce Konuşamıyoruz?
İngilizce eğitimini ilkokul yıllarından beri görmekteyiz, fakat hâlâ cümle kuramamaktayız ve konuşamıyoruz. Hiç bunun sebebini düşündünüz mü? Beş yaşındaki bir İngiliz çocuğunun İngilizceyi konuşması ve bizim 10 yıldan fazla bir eğitimle bu dili konuşamıyor olmamız sizce garip değil mi?
Öncelikle dil öğreniminde ilk soru şudur: BİZ NEDEN İNGİLİZCE KONUŞAMIYORUZ?
Cevabı çok kolaydır aslında,
Bir çocuğun ana dilini nasıl öğrendiğine dikkat edelim.
İlk olarak çocukların iyi bir dinleyici olduğunu unutmayalım, çocuklar 2-3 yaşına kadar her şeyi dinler ve en çok tekrar edilen kelimeleri öğrenir “ANNE-BABA” ve sonra ihtiyaç duydukları cümleleri öğrenir, her şeyi kalıplarla dile getirirler.
Çocuklar dil öğrenirken dilbilgisi (gramer) öğrenmezler, edat, ilgeç, sıfat bilmeden konuşmaya başlar ve yanlış yapma korkuları yoktur. Onlar cümle kurduklarında yadırganacaklarını düşünmezler, bizler yanlış cümle kurmamak için çok düşünürüz ve cümle kuramayız. Oysaki bir yabancı bize “Ben gitmek hava alanı” dediğinde hemen tarif ederiz ve cümleyi yanlış kurduğu için o kişiyi ayıplamayız.
Yıllardır eğitimini aldığımız İngilizceyi bu yüzden konuşamıyoruz.
Şimdi size İngilizce soru sorduğumuzda hepiniz cevabını verebilirsiniz,
WHAT IS YOUR NAME?
MY NAME IS … dediğinizi duyar gibiyim.
Peki, neden MY, neden NAME neden ARE değil de IS geldi bu cümlelere? Çünkü sizler bu cümleyi kalıp şeklinde öğrendiniz ve cevabı verirken bu kelimeleri ardı ardına düşünmeden direk söylediniz.
İngilizceyi öğrenmek istiyorsak iyi bir dinleyici olmalıyız, GOOGLE kelimesini Türkçe okumaya çalışın, kulağınıza tuhaf geldiğini biliyoruz. En önemli unsur kulak aşinalığıdır.
Eğitimlerimizde uzun yıllar dil öğrenimini araştıran uzman İngilizce eğitmenlerimizin hazırlamış olduğu bu derslerimizi düzenli bir şekilde uyguladığınız takdirde cümle kurabilir, anlayabilir, konuşabilir ve çeviri yapabilirsiniz.
Nasıl İngilizce Çalışmalıyım
İngilizce öğrenmek uzun soluklu bir maratondur. Bu zorlu süreçte sabırlı ve istikrarlı olmak en önemli kavramlardır. İngilizce öğrenme konusunda yakalayacağınız başarı, onu nasıl çalışacağınızla doğrudan ilgilidir. Bir başka ifadeyle öğrenmeyi öğrenmek, daha kolay ve etkili öğrenmenize yardımcı olur.
İngilizce çalışma konusunda sabırlı ve istikrarlı olmak ne demektir? Burada bir atasözünü hatırlatmak istiyorum. Taşı delen suyun kuvveti değil, damlaların sürekliliğidir. Yani yaptığınız şey, az da olsa sürekli olmalıdır. Mesela, iki günde toplam 10 saat İngilizce çalışmak yerine, bir hafta boyunca her gün bir saat İngilizce çalışmak daha iyidir. Bu kural özellikle İngilizce öğrenmek için çok önemlidir. Her gün iki saat İngilizce çalışmak idealdir. Ancak bir saat de olsa, yarım saat de olsa mutlaka her gün çalışmak çok önemlidir.
İngilizce çalışırken anlam olarak küçük parçalara odaklanmak yerine daha büyük parçalara odaklanın. Örneğin tek kelimelerin anlamlarına odaklanmak yerine cümlenin ya da kelime gruplarının anlamını öğrenin. Bu şekilde normalden 3-4 kat daha hızlı öğrenirsiniz.
Hedefiniz, akıcı İngilizce konuşmaksa gramer kurallarına çok fazla takılmayın. Sınavlar için ya da akademik İngilizce için detay gramer çalışabilirsiniz. Ama asıl amacınız konuşmaksa, gramer kurallarını düşünmeden konuşmanız gerekir. Çünkü otomatik ve akıcı konuşmada, düşünmeye vakit yoktur.
Çalışma zamanınızın çoğunu İngilizce dinleme aktivitelerine ayırın. Bol bol İngilizce dinleyin. Kullandığınız İngilizce dinleme dersleri de anlaşılır ve ilginç olmalıdır. Okuyarak da İngilizcenizi geliştirebilirsiniz. Okumak için kolay okuma parçalarını tercih edin. Ama unutmayın ki, mükemmel İngilizcenin anahtarı DİNLEMEKTİR.
Zor parçalar yerine kolay parçaları çalışın. Uzun okuma ya da dinleme derslerini bölerek çalışın. Mutlaka tekrar yapın. Tekrarlı İngilizce çalışmak, İngilizce kelimeleri, grameri ve konuşmayı pekiştirerek özümsemenizi sağlayacaktır. Şu anda anadili olarak kullandığımız Türkçemizdeki kelimeleri ya da dil bilgisi yapılarını daha önce belki de milyonlarca kez işittik. O yüzden otomatik olarak, hiç düşünmeden konuşabiliyoruz. Zaten bütün kelimeleri biliyorum diyerek bir dinleme ya da okuma dersini hızlı geçmeyin. Yavaş gidin ve tekrarlı olarak çalışın.
POWER ENGLISH NASIL ÇALIŞILIR?
İngilizce çalışma konusunda genel prensiplere yukarıda değinmeye çalıştık. Şimdi sizlerden gelen sorular doğrultusunda, POWER English derslerini nasıl çalışacağınızdan kısaca bahsetmek istiyorum. POWER English sisteminde, birkaç mp3 ses dosyası ve bir adet pdf metin dosyası bulunan ders setleri bulunmaktadır. Çalışmaya birinci seviyenin ilk ders setlerinden başlamak gerekir.
Her ders setini bir hafta boyunca (ya da 4-5 gün) çalışmak uygundur. Bu önemli bir noktadır. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, tüm kelimelerin anlamını biliyor olsak bile, sonraki ders setlerine geçmek için acele etmemek, tekrarlı çalışmak çok faydalı olacaktır. Bu bir yarış değildir. O yüzden acele etmeyin, yavaş ve tekrarlı çalışın.
Ders setinin içindeki pdf metin dosyasını birkaç kez okuyun. Onu çalışmayın, ya da ezberlemeye uğraşmayın. Gerekirse, yeni kelimelerin anlamlarını öğrenmek için bir sözlük kullanın. Kelimeler (Vocabulary mp3) dersini bir kere dinleyin. Kelimeleri ezberlemeye uğraşmayın, sadece dinleyin.
Mini Story mp3 dersi POWER English sisteminde en önemli derstir. Mini story dersini bir hafta boyunca her gün birkaç kere dinlemeye çalışın. İlk kez dinlediğinizde sadece dikkatle dinleyin. Sonraki dinlemelerinizde konuşmacının sorduğu sorulara yüksek sesle cevap verin. Dinlediğiniz her şeyi anlamayabilirsiniz ya da sorulara cevap verirken hata yapabilirsiniz. Hiç endişe etmeyin, hata yapmaktan korkmayın. Hatalardan öğrenmeyi öğrenin.
Mini Story dersleri ya da Dinle ve cevapla dersleri, akıcı İngilizce konuşma yeteneği kazanmak için mükemmeldir. Bu dersler, öğrenciyi dersin içinde pasif bir unsur olmaktan çıkarıp otomatik konuşma becerisi kazandırmaktadır. Bir başka deyişle mini story dersleri, interaktif İngilizce dersleridir.
Mini Story mp3 dersini çok önemseyin ve tekrar tekrar dinleyin. Sorulara mutlaka bir iki kelime de olsa cevap verin. Söylediği durumlardan sonra aaa, ooo diyerek tepkiler verin. Eksiksiz ve doğru cevap vermek önemli değildir. Önemli olan çabuk ve hızlı cevap verme refleksi kazanmaktır.
Birinci seviyeden sonra ders setlerinde POV mini story, yani POWER English gramer dersleri karşımıza çıkıyor. Bu dersleri de birkaç kere dikkatlice dinleyin. Bunları İngilizce dinleme dersleri olarak ele alıp, ilginizi çekiyorsa dinleyebilirsiniz.
Günlük çalışma programı olarak çalışma zamanınızı bölebilirsiniz. Bu iyi bir çalışma yöntemidir. Örneğin sabahları 30 dakika, işe giderken 30 dakika, öğle tatilinde ya da eve dönerken 30 dakika ve yatmadan önce 30 dakika dersleri dinleyebilirsiniz. Her gün iki saat dinlemek en iyisidir.
İngilizce Gramer ÇALIŞMAYIN
Bugün POWER English ikinci kuralımızı öğreneceğiz. İkinci kuralımız pek çok insanı şaşırtır. Kuralımız: “Gramer Kurallarını Çalışmayın” Bunun size biraz tuhaf geldiğini biliyorum. Çünkü bu zamana kadar gördüğünüz İngilizce eğitimi boyunca, gittiğiniz her yerde, size hep gramer kurallarını çalışmanız söylendi.
Peki, yıllarca gramer kurallarını çalışmak işe yaradı mı? Belki de çok uzun zamandır gramer kuralları odaklandınız. Bu kadar İngilizce gramer çalıştıktan sonra; kolayca, çabucak ve otomatik olarak İngilizce konuşabiliyor musunuz? Cevabınız hayır ise, Neden?
Aslında bu sizin suçunuz değil. Sebep, bu zamana kadar çok fazla İngilizce gramer çalıştınız. Çünkü öğretmenleriniz size böyle yapmanızı söyledi. Peki, İngilizce gramer çalışmak neden bu kadar kötüdür? Çünkü gramere odaklandığınızda, İngilizceyi analiz etmeye odaklanırsınız. Bir başka deyişle İngilizceyi (gramer kurallarını) düşünürsünüz. İngilizce yazma konusunda bunun bir zararı yoktur. Çünkü yazarken zamanınız vardır. Hızlı yazmak zorunda değilsiniz, yavaş olabilirsiniz.
Ancak İngilizce konuşma konusunda aynı durum söz konusu değildir. İngilizce konuşurken ve dinlerken yavaş olamazsınız. Bir sürü gramer kuralını düşünmek için zamanınız yoktur. Biri size soru sorduğunda onu hemen cevaplamanız gerekir.
Peki, yerli konuşmacılar grameri nasıl öğrenirler? Mesela biz, Türkçe konuşmayı öğrenmeden önce hiç gramer çalıştık mı? Ortaokul ya da liseye kadar gramer kurallarını hiç görmedik. Yıllar sonra okullarda öğrendiğimiz dil bilgisi kurallarını doğru yazabilmek için öğreniriz. O zaman konuşmalarımızda grameri nasıl doğru kullanmayı öğrendik? Cevap, Dinleyerek öğrendik. Çocukluğumuzdan beri tekrar tekrar doğru gramer dinledik ve bu şekilde öğrendik.
Siz de, doğru ve doğal grameri geliştirmek için bol bol dinlemelisiniz. Okuyarak da gramerinizi geliştirebilirsiniz. Ama ders kitapları ve gramer kitapları okumayın, kolay ve eğlenceli kitaplar okuyun. Daha sonraki POWER English kurallarında, İngilizce gramer kurallarını çalışmadan nasıl otomatik ve doğru gramer öğreneceğinizi anlatacağız. Ama şimdilik, bu kuralımızı uygulayın. İngilizce gramer çalışmayın. Gramer kurallarına odaklanmak, İngilizce konuşmanıza zarar verir. Gramer kitaplarınız varsa atın gitsin, ya da bir başkasına verin.
POWER English dersleri, başlangıç, orta ve ileri seviyede olan, anlıyorum ama konuşamıyorum diyen arkadaşlar için hazırlanmıştır. Mini story dinle ve cevapla dersleriyle, dinleyerek ve pratik yaparak İngilizce konuşmanızı çok hızlı ilerletebilirsiniz.
İngilizceyi Dinleyerek Öğrenin
Bu yazımızda POWER English üçüncü kuralını öğreneceksiniz. Unutmayın, başarıya ulaşmak için bilmek yetmez, uygulamak gerekir. Konumuz da İngilizce olunca uygulama daha da fazla önem kazanır. POWER English 7 kuralını öğrenir ve uygularsanız 3-4 kat daha hızlı İngilizce öğrenecek ve en sonunda akıcı İngilizce konuşacaksınız.
Üçüncü kuralımız da diğer kurallar gibi son derece basit ve çok güçlüdür. Her zaman belirttiğimiz gibi üçüncü kural, en önemli kuralımızdır. İngilizceyi “Gözlerinizle değil, Kulaklarınızla Öğrenin”. Eğer çok iyi İngilizce konuşmak istiyorum diyorsanız, İngilizceyi kulaklarınızla (dinleyerek) öğrenmelisiniz. Dinlemek, mükemmel İngilizce konuşmanın anahtarıdır.
Çok İngilizce dinleyerek, İngilizce kelimeler öğrenirsiniz ve İngilizce gramer öğrenirsiniz. İngilizceniz hızla gelişir ve duyduklarınızı anlamanız kolaylaşır. Çok iyi İngilizce konuşmak için dinlemek bir tür sihirli anahtar gibidir. Bu konuda aynı sonucu gösteren bir sürü araştırma vardır. Dinlemek, İngilizce eğitimi için yapabileceğiniz en iyi şeydir.
Bu kural aynı zamanda, sizin İngilizce konuşma konusunda istediğiniz gibi olamayışınızın sebebini gösteriyor. Bu zamana kadar okullarda ve İngilizce kurslarında muhtemelen hep gözlerinizle öğrendiniz, ders kitaplarına odaklandınız. Okullarda ve kurslarda İngilizce yazmayı, İngilizceyi düşünmeyi ve bir sürü gramer kuralını öğrendiniz. Belki de gramer kurallarını, birçok Amerikalıdan birçok Kanadalı ve İngilizden daha iyi biliyorsunuz.
Yerli konuşmacılar, konuşmayı dinleyerek öğrenmişlerdir. Sizin de yapmanız gereken budur. Tıpkı yerli konuşmacılar gibi çabucak, kolayca ve otomatik olarak İngilizce konuşmak istiyorsanız, İngilizceyi dinleyerek öğrenmelisiniz.
Şimdi, İngilizce dinleme konusunda biraz daha ayrıntıya girelim. Çünkü ne dinlediğiniz ve nasıl dinlediğiniz de çok çok önemlidir. İngilizce dinleme konusunda uygulamanız gereken ilk şey, İngilizce hikâye dinlemektir. İngilizce hikâye derken neyi kastediyoruz? Dinlediğiniz şeyin % 95 ya da daha fazlasını sözlük kullanmadan ya da duraksamadan anlayabilmelisiniz.
Bunun için çocuk programlarını deneyebilirsiniz. Ya da gençler için hazırlanmış sesli kitaplar dinleyebilirsiniz. Dinlemek için kolay bir şeyler bulun ve dinleyin. Bulduğunuz sesli dersin yazılı hali de varsa aynı zaman da hem okuyup hem dinleyebilirsiniz. Bu da iyi bir çalışma yöntemidir. Bir mp3 player ya da Ipod bulun ve her zaman İngilizce dinleyin. POWER English kurallarının tümünü öğrenin ve mutlaka uygulayın. İngilizceniz çok çabuk gelişecek.
İngilizce dinleme kriterlerimizden ikincisi, ilginç içerikler dinlemektir. Ders kitapları ve onlarla birlikte gelen CD’ler çok sıkıcıdır. Bunları dinlemek yerine ilginizi çeken konulara odaklanıp onları dinleyin. Mesela bir hobiniz varsa, bununla ilgili arama yapın ve ilgi alanlarınızla ilgili videoları izleyin/dinleyin. Böylece sıkılmadan eğlenerek İngilizcenizi çok hızlı geliştirebilirsiniz.
Tekrarlı İngilizce Öğren
Bugünkü yazımızda, POWER English dördüncü kuralını anlatacağız. Ancak daha önce size spor dünyasından birkaç örnek vermek istiyorum. Dünya sporuna biraz ilgisi olanlar Tiger Woods ismini hatırlayacaklardır. Kısaca bahsetmek gerekirse Tiger Woods, dünyanın en çok kazanan sporcusudur. Aynı golf vuruşunu her gün tekrar tekrar çalışarak ustalaşmıştır.
Ya da basketbolcu Michael Jordan, çocukluğundan kariyerinin sonuna kadar aynı hareketleri defalarca çalışarak uzmanlaşmıştır. Beysbolcular yine öyle. Aynı atışı ya da vuruşu her gün tekrar tekrar çalışırlar. Asla durmadan aynı şeyleri tekrarlamak, bir konuda uzmanlaşmaya giden yolda en önemli faktörlerden biridir. Şimdi İngilizceye dönelim ve dördüncü kuralımız için aşağıdaki videomuzu izleyelim.
Dördüncü kuralımız da çok basit ve faydalıdır. İngilizce çalışma yönteminizi değiştirerek harika sonuçlara ulaşacaksınız. Dördüncü kuralımız: “Derinden öğrenmek”. Derinden öğrenmek ne demektir? Derinden öğrenmek en basit tanımıyla, tekrarlı öğrenmedir. Yine bu kuralımız da okullarda gördüğünüz eğitimden çok farklıdır.
Ne yazık ki, pek çok okul öğrencilere hızlı gitmeleri konusunda baskı yapmaktadır. Sürekli olarak öğrencilere daha çok kelimeyi ve grameri hızlı bir şekilde öğrenmeleri için teşvik etmektedirler. Takip etkileri ders kitabını bitirmek için her hafta yeni gramer kuralları, bir sürü yeni kelimeyi öğrenmeleri için baskı uygularlar. Burada ortaya çıkan problem şudur. Öğrenciler her hafta bir sürü şey öğrenirler ama onları hemen unuturlar. Öğrendiğiniz şeyi unutursunuz, ya da temel fikri hatırlarsınız ama onu kullanamazsınız.
Örneğin, okullardaki ders kitaplarından İngilizcede geçmiş zaman konusunu öğrenirsiniz. Hemen arkasından başka bir gramer kuralı sonra bir başka kural ve bir sürü yeni kelime öğrenmeye geçersiniz. Sonuçta geçmiş zaman konusunda uzmanlaşamadan konuyu geçmiş olursunuz. İngilizce geçmiş zaman konusunu tıpkı bir yerli konuşmacı gibi derinden öğrenememiş, özümseyip uzmanlaşamamış olursunuz. İşte bu yüzden İngilizce konuşmalarınızda geçmiş zaman kullanırken hala hatalar yaparsınız. Belki de yıllardır İngilizce öğrenmeye çalışıyorsunuz ama basit geçmiş zamanda bile hata yapabiliyorsunuz.
O halde biraz yavaşlamaya ve derinden öğrenmeye (öğrendiğiniz her şeyi tekrarlamaya) başlamalısınız. Mesela benim derslerimi kullanan öğrencilere, her ders setini iki hafta boyunca her gün tekrar tekrar dinlemelerini tavsiye ediyorum. Bu bir yarış değildir. O yüzden hızlı gitmenize gerek yok. Öğrendiğiniz her şeyi tekrar tekrar çalışın ve uzmanlaşın. Derinden öğrenin, bir daha asla unutmayacak şekilde öğrenin ki onu otomatik olarak kullanın.
Dinlediğiniz İngilizce parçalarını sadece bir kere dinlemeyin. Bir kere dinlemek yeterli değil. Aynı dersi 30 kere, 50 kere, 100 kere ya da daha çok dinleyin. Dinlediğiniz dersteki bütün kelimelerin anlamını bilseniz bile, dersi tekrar dinleyin. Çünkü kelimenin anlamını bilmek yetmez, onu otomatik kullanabilmeniz için daha önce defalarca duymuş olmanız gerekiyor. Mesela bir sınavda karşınıza çıkan bir kelimenin anlamını bilebilirsiniz. Ama o kelimeyi duyar duymaz anlayabiliyor musunuz? Ya da konuşurken otomatik olarak telaffuz edebiliyor musunuz? Eğer cevabınız hayır ise, daha çok tekrar etmeniz gerekiyor.
Derinden (tekrarlı) öğrenme. İşte bu da akıcı İngilizce konuşmanın anahtar tekniklerinden biridir. Bu kuralımızı kelimeler için olduğu gibi gramer için de uygulayın. Geçmiş zamandaki bir hikâyeyi tekrar tekrar dinleyin. Aynı zaman yapısında bir başka hikâyeyi haftalarca dinleyin. Ben ana dili İngilizce olan bir Amerikalıyım ama hâlâ geçmiş zaman yapısında cümleler dinliyorum ve yaşadığım sürece bunu yapmaya devam edeceğim. Hiç durmak yok.
Bir dili akıcı konuşabilmenin en doğru yolu budur. Aynı şeyleri sürekli tekrarlayarak uzmanlaşmalısınız. Kendi dilinizdeki sözcükleri, gramer yapısını belki de milyonlarca kez tekrarladınız ve tekrarlamaya devam edeceksiniz. O yüzden hiç düşünmeden otomatik olarak konuşabiliyorsunuz.
Sonuç olarak, akıcı İngilizce konuşmak istiyorum diyorsanız, İngilizce çalışma yönteminizi değiştirin. POWER English kuralımızı öğrenin ve uygulayın. Dördüncü kuralımızı hemen hayata geçirmeye başlayın. Bu videoyu bir hafta boyunca her gün 5 kere dinleyin. Asla vazgeçmeyin. Çok yakında İngilizcenizin süper geliştiğini görecek ve akıcı İngilizce konuşacaksınız.
Gerçek İngilizce Öğrenin
Okullarda ve İngilizce kurslarında, 4-5 yıldan uzun bir süredir İngilizce dersleri gördüğünüz halde, neden yerli konuşmacıları anlamakta zorlanıyorsunuz? Bu sizin hatanız değildir. Kurslarda ve okullarda çalıştığınız kitaplar ve onların ses Cd ve kaset kayıtları berbattır. Onlar size resmi ve yazılı İngilizceyi öğrettiler. Günlük hayatta kullanılan İngilizceyi öğretmediler. O yüzden filmlerdeki İngilizceyi ya da sokakta kullanılan İngilizceyi duyduğunuz zaman anlamakta zorluk çekiyorsunuz.
Venezuella’dan Megdelio isimli bir öğrenci 5 yıldır İngilizce öğreniyordu. Kurslarda girdiği sınavlarda seviyesi advanced (ileri seviye) görünüyordu. Amerika’ya geldi ve kendine güveni tamdı. Amerikalılarla İngilizce konuşacağı için çok mutluydu. Amerika’da bir süre pratik yapıp İngilizce konuşmasını geliştirecekti.
Megdelio şöyle diyor:
Amerika’da bir gün, bir kadınla konuşmak istedim ve tam anlamıyla şoke oldum. Kadın konuşmaya başladı ve ben onu hiç anlayamadım.
Kadının konuşması, benim dinlediğim ders kitaplarının kaset ve cd’lerinden tamamıyla farklıydı. Onun telaffuzu farklıydı ve o, deyimler, argo tabirler ve pek çok sıradan kelime grupları kullanıyordu. Tamamen kafam karışmıştı. O zaman fark ettim ki, Gerçek İngilizceyi öğrenmem gerekiyordu.
Textbook İngilizcesi Öğrenmeyin, Gerçek İngilizce öğrenin.
İngilizce çalışırken gerçek İngilizce konuşmalardan yararlanmaktır. Daha önce de ifade ettiğim gibi textbook (kurs kitapları) çalışmayı bırakın. Kurs kitaplarını bıraktığınıza göre, şimdi neyle öğreneceksiniz? Tabi ki gerçek İngilizce malzemeler kullanarak öğreneceksiniz.
Gerçek İngilizce ne demektir? Gerçek İngilizce dersleri, yerli konuşmacılar tarafından hazırlanmış, ya da buna çok yakın İngilizce dersleridir. İngilizce kitaplar okumak çok faydalıdır. Ama ders kitapları ya da kurs kitapları okumayın, onlar gerçekten çok kötüdür. Bunun yerine çocuk kitapları ya da basit ve kolay kitaplar okumalısınız. Okuduğunuz kitaplar kolay ve eğlenceli olmalıdır.
Aynı şekilde bol bol İngilizce dinlemelisiniz. İngilizce eğitiminizin % 80’i dinleyerek olmalı. Yine, kolay ve eğlenceli İngilizce dersleri dinleyin. Gerçek ve doğal İngilizce konuşmaları tercih etmelisiniz. Tıpkı bu videolar gibi, doğal ve gerçek Amerikan İngilizcesi dinleyebilirsiniz.
Ders kitapları size yazılı İngilizce, resmi İngilizce öğretir. Ancak bunlar günlük konuşma İngilizcesinden çok farklıdır. Sonuçta onlarla öğrenirseniz sokaktaki ya da filmlerdeki gerçek İngilizceyi anlayamazsınız. Gerçek İngilizce öğrenmek için POWER English derslerini çalışınız.
Akıcı İngilizce Konuşma Becerisi Kazanma
Merhaba arkadaşlar, İngilizce gramer bilginiz yeterince iyi, günlük konuşmalar için gerekli kelime birikimine sahipsiniz ancak yine de “İngilizce anlıyorum ama konuşamıyorum” mu diyorsunuz?
Bugün sizlerle, akıcı İngilizce konuşma becerisinden bahsetmek istiyorum. Akıcılık nedir? Akıcılık, kolay ve hızlı İngilizce konuşma (ve anlama) becerisidir. Tercüme etmeksizin konuşmak! Aslında akıcılık, anında anlamak ve konuşmaktır. Akıcı İngilizce konuşma, İngilizce eğitiminde hedeflediğiniz seviyedir.
Akıcı İngilizce konuşma becerisi kazanmak için tek bir yol vardır:
Yapılan pek çok araştırma açıkça ortaya koymaktadır. Akıcı İngilizce konuşmanın tek yolu vardır. Bol bol anlaşılabilir ve tekrarlı İngilizce dinlemelisiniz. İşte tek yol budur.
Bu kavramların ikisi de çok önemlidir. ANLAŞILABİLİR ve TEKRARLI İngilizce dinlemek. Eğer dinlediklerinizi anlamazsanız, bir şey öğrenemezsiniz. İngilizcenizi geliştiremez, akıcı konuşma becerisi kazanamazsınız.
Anlaşılabilirlik formülün sadece yarısıdır.
Dinlediğiniz İngilizcenin anlaşılır olması gerekli ama yeterli değildir. Bununla birlikte bol bol tekrarlı dinleme yapmalısınız. Eğer bir kelimeyi sadece bir kere duyarsanız, onu kısa süre sonra unutursunuz. Yeni bir İngilizce kelimeyi ve gramer yapısını anında anlayıp otomatik konuşabilmek için onu daha önce defalarca duymuş olmak gerekir. Akıcı İngilizce konuşma otomatik olarak gerçekleşecek. Düşünmenize ya da endişe etmenize gerek yok. Yalnızca tekrarlı olarak İngilizce dinleyin yeter. İngilizce eğitiminizde iyi şanslar diliyoruz, kendinize iyi bakın,
Akıcı İngilizce konuşma becerisi kazanmak amacıyla, anlaşılır ve tekrarlı dinleme yapmanız için en iyi İngilizce eğitim setidir. Bu setteki mini hikâyeler İngilizce öğrenmek ve otomatik olarak konuşmayı öğrenmek için özel tasarlanmıştır. Bu derslerde, belli bir gramer konusunu öğrenmek için özel hazırlanmış küçük bir hikâye dinlersiniz. Sonra bu hikâyeyle ilgili tekrarlı ve kolay sorulara cevap vererek İngilizce pratik yapmış olursunuz. Sıfırdan kolay İngilizce öğrenmek isteyenler POWER SPEAKING SETİ Orta seviye ve üzeri için Power English Setini öneriyorum. Bu sette de yine aynı yöntemle, yani tekrarlı soru cevap mini hikâyeleriyle otomatik olarak İngilizce konuşma becerisi kazanabilirsiniz.
Ne kadar zamanda İngilizce öğrenebilirim?
Bu soruyu son zamanlarda çok sık duymaya başladım. Şimdi bu soruya biraz açıklık getirerek cevap aramaya çalışalım. Öncelikle bu sorunun kesin bir cevabı yoktur. Daha doğrusu cevap sizsiniz. Bazı arkadaşlar bir İngilizce kursuna giderek veya bazı kitapları bitirerek İngilizce işini çözeceklerini düşünebilirler.
Ancak İngilizce öğrenme süresi, ne gittiğiniz kurslara ve hocalara, ne de okuduğunuz kitaplara bağlıdır. İngilizce öğrenme süresinin uzunluğu; sizin bu işe ayırdığınız zamana, İngilizce öğrenme isteğinize ve mevcut İngilizce seviyenize bağlıdır.
Bir de hangi seviyeye kadar İngilizce öğrenmek istiyorsunuz? Okuduğunuzu anlayacak ve yazışma yapabilecek kadar mı? Yoksa İngilizce filmleri ve dizileri anlayacak kadar mı? Bu konuda da ideal olan akıcı İngilizce konuşabilecek kadar öğrenmektir. Şimdi aşağıdaki videoyu izleyip açıklamaları okuyalım. Böylece umarım kendi İngilizce öğrenme durumunuza göre bir süre tahmini yapabilirsiniz.
İngilizce Konuşmak Ne Kadar Sürer?
Bana en çok sorulan sorulardan biri de, POWER English sisteminde akıcı İngilizce konuşmak ne kadar zaman alır? Veya akıcı İngilizce konuşmak ne kadar sürer? İngilizce öğrenenler bu soruları bana sürekli soruyorlar ve benden 4 ay – 8 ay gibi kesin bir rakam bekliyorlar.
Ama elbette ki kesin bir rakam vermek imkânsızdır. Çünkü herkes farklıdır. Bu sizin ne kadar İngilizce çalışacağınıza bağlıdır. Her gün çalışacak mısınız yoksa arada bazı günleri atlayacak mısınız? Sadece ve tamamen POWER English dersleriyle çalışıp hızlı sonuçlar mı almak istiyorsunuz? Yoksa hâlâ ders kitaplarından çalışıp gramer kurallarını mı ezberlemeye çalışacaksınız? İşte bunlar da sizi yavaşlatacaktır.
Psikolojiniz nasıl olacak? Çok iyi motive olup, enerji dolacak ve kendinizi harika hissedecek misiniz? İngilizce öğrenme hakkında heyecanlı ve tutkulu musunuz? Yani işte bütün bu şeyler sizin akıcı, güvenli ve sağlam bir İngilizce konuşma zamanınızı etkileyecektir.
Akıcı İngilizce Nedir?
Diğer bir konu da, akıcı İngilizce konuşmaktan kastettiğinizin ne olduğudur. Akıcı konuşmak, insandan insana farklılık gösterir. Bazı insanlar, akıcı İngilizce konuşmak istiyorum derken anlaşılır ve kendinden emin bir şekilde iletişim kurabilmeyi kasteder. Bir Amerikalı veya Kanadalı gibi süper İngilizce konuşmak değil tabi. Sadece günlük hayat için yeteri kadar iyi iletişim kurabilmektir. İşte bu akıcılığın en genel tanımıdır. Ama bazı insanlar, akıcı İngilizce konuşmak istiyorum derken akıllarından geçen, tıpkı bir İngiliz ya da Amerikalı gibi süper İngilizce konuşmaktır.
Gördüğünüz gibi bunlar da akıcı İngilizce konusunda iki farklı yaklaşımdır. Yani, ne kadar sürede akıcı İngilizce konuşabilirim sorusuna kesin bir cevap vermem çok zordur. Bu sorunuza cevap vermek için sizinle ilgili tüm bu ayrıntıları bilmem gerekir. Ancak genel olarak bir cevap verecek olursak, POWER English derslerini çalışarak ortalama altı ayda akıcı İngilizce konuşacağınızı söyleyebilirim. Sadece POWER English derslerini kullanarak ve her gün çalışarak bunu yapabilirsiniz.
Akıcı İngilizce konuşmak dediğimizde, yeterince anlaşılır ve güvenli olarak konuşmayı kastediyoruz, çok mükemmel ve hatasız İngilizce konuşmayı değil. Belki yüz bin kelime bilmiyor olabilirsiniz. Ama yine de daha az kelime bilgisiyle duygu ve düşüncelerinizi açık ve doğru olarak ifade edebilirsiniz. Bu şekilde de insanlar sizi anlayabilir. Eğer duraksamadan konuşabiliyorsanız ve kelimeler ağzınızdan doğal ve otomatik olarak çıkabiliyorsa işte bu akıcı İngilizce konuşmaktır. Bütün İngilizce kelimeleri bilmenize gerek yoktur.
O halde POWER English derslerini kullananlar için benim cevabım budur. Söylemiş olduğum şeyleri uygulayarak ortalama altı ayda akıcı İngilizce konuşabilirsiniz. Motivasyonunuz çok iyi olursa, tüm enerjinizi, dikkatinizi ve tutkunuzu İngilizceye katarsanız POWER English dersleriyle bunu çok rahat başarabilirsiniz.
Günde en az bir saat POWER English derslerini dinleyerek İngilizce konuşursunuz. Ama motivasyonunuz ve enerjiniz düşükse akıcı İngilizce konuşmak daha uzun zaman alacaktır. Benim cevabım budur. Ama siz daha hızlı sonuçlar almak isterseniz, o zaman İngilizce öğrenme konusundaki enerjinizi, motivasyonunuzu, heyecanınızı ve tutkunuzu arttırmanız gerekir.
POWER English derslerini bekli günde iki saat veya daha fazla dinleyerek, konsantrasyon, enerji ve dikkatinizi arttırarak daha hızlı sonuçlar alabilirsiniz. Özetle başarınız, kendi kontrolünüzdedir.
Doğru Yöntemlerle İngilizce Eğitimi: Çocukların Sırrı
Uzun zamandan beri, İngilizce eğitimiyle ilgili yazılarımda, ülkemizdeki İngilizce eğitiminin yanlış yöntemlerle yapıldığından bahsediyorum. Gerek devlet okullarında ve gerekse özel İngilizce kurslarında verilen İngilizce eğitimi, İngilizceyi analiz ederek öğretme yaklaşımıyla veriliyor. İngilizcenin bir iletişim aracı olduğu unutularak, sanki ölü bir şeymiş gibi İngilizceyi analiz etmeye, gramer kurallarını ve kelime listelerini ezberlemeye çalışıyoruz.
Durum böyle olunca uzun yıllar İngilizce eğitimi alan öğrenciler, birçok İngilizce kelime ve gramer kuralını bildikleri halde akıcı İngilizce konuşamıyorlar. İngilizceyi sıkıcı ders kitaplarıyla, matematik ya da geometri gibi zorunlu bir ders öğrenir gibi öğrenmeye çalışan öğrenciler, İngilizce konuşurken utanıyor, eziklik hissediyor ve çekiniyorlar.
Sonra öğrencilerin birçoğu, dil öğrenme konusunda yeteneksiz olduğunu düşünmeye başlıyor. Her konuda insanların yetenekleri farklı farklıdır. Ancak dil öğrenme konusunda durum biraz farklıdır. Sonuçta hepimiz anadilimizi konuşuyoruz. Ana dilimizi konuşmayı ise ders kitaplarıyla, gramer kurallarıyla ve kelime listeleriyle öğrenmedik. Ana dilimizi konuşmayı kolayca öğrendiğimize göre bizde bir sorun yok demektir. Aslında beynimiz dil öğrenmeye son derece elverişli olarak yaratılmıştır.
Peki, İngilizce öğrenmek için yıllardır kullandığımız yöntemler yanlışsa, doğru yöntemler nelerdir? Hızlı ve kolay İngilizce konuşmak için İngilizceyi nasıl öğrenmemiz gerekir? İşte bu konuda sizlere POWER English yöntemlerinden sık sık bahsediyorum. POWER English, çocukların ana dillerini öğrenirken kullandıkları yöntemlerden yararlanılarak oluşturulmuş bir sistemdir.
Bu yazının en altında POWER English yöntemlerini özetleyeceğim ancak, önce POWER English yöntemlerine ilham veren, Dr. J. Marvin Brown tarafından kaleme alınmış bir makaleyi sizlerle paylaşmak istiyorum.
ÇOCUKLAR GİBİ DİL ÖĞRENME
1984 senesinde Bankong’daki Amerikan Üniversitesi Dil Merkezi, Tayland dilini öğretmek için yeni bir yaklaşım uygulamaya başladı. Bu yönteme Dinleme Yaklaşımı (The Listening Approach) adı verildi. Son zamanlarda daha çok AGL (Otomatik Dil gelişimi – Automatic Language Growth) olarak anılmaya başlandı.
Otomatik konuşma becerisi kazanmadan önceki her konuşma denemesi (ve hatta o dilde düşünme girişimi bile) hasara sebep olur ve kazanılacak beceriyi engeller. Diğer bir deyişle bu yöntem, çok uzun bir sessiz kalma dönemi kullanır.
Sessiz kalma dönemi boyunca öğrenciler sadece dinlemeye odaklanır. 6-12 aylık yoğun bir dinleme döneminden sonra; öğrenciler kendiliğinden, doğal olarak, hiçbir zorlanma olmadan ve kuracağı cümleyi düşünmeksizin konuşmaya başlamıştır.
1- ÇOCUKLARIN SIRRI
Hepinizin bildiği gibi, insanlar yeni bir ülkeye taşındıklarında çocuklar sonunda o ülkenin dilini, kendi ana dili gibi konuşabilir ama yetişkinler konuşamaz. Bu durumu açıklarken, çocukların özel bir yeteneği olduğu ve büyüdükçe bu yeteneği kaybettikleri savunulurdu. Bizim eğitimcilerimiz diyorlar ki; yetişkinler için diller doğal olarak öğrenmek yerine, öğretilmeli ve çalışarak öğrenilmelidir.
Peki, mevcut dil öğretme yöntemlerimizden daha iyi bir öğretme tekniği olamaz mı? Neden? Mesela orta Afrika’daki bir yetişkin, yeni bir dil konuşan başka bir topluma gittiğinde bizim modern öğrencilerimizden daha iyisini yapabilir mi? Bize bu işi ilk öğreten öğretmenlerimiz yanılmış olamazlar mı? Belki de yetişkinler çocukların yaptığını yapabilir. Belki bu sadece onları başarmaktan alıkoyan, yetişkin davranışıdır (yetenek eksikliği değil).
YANLIŞ: Çocuklar, yetişkinlerin yapamadığı bir şeyi yapıyor.
SORULMAYAN SORU: Bir Yetişkin, bir yıl boyunca hiç konuşmaksızın, sadece dinlese ne olurdu?
CEVABIMIZ: Hem çocuklar, hem de yetişkinler bunu doğru olarak yapabilirler, ama sadece yetişkinler bunu yanlış yapabilirler.
Dört yaşındaki bir çocukla bir yetişkinin, yabancı dil konuşan birine karşı tepkilerini bir düşünün. Yetişkin olan, konuşup cevaplar vermeye çalışırken, çocuk genellikle sadece dinler.
Çocukların sırrının sadece konuşmaya çalışmadan dinlemek olduğunu anlıyoruz. Akla uygun olan şudur ki, bir şeyleri sürekli doğru olarak dinlemek dili doğru olarak yapılandıracaktır. Bir şeyleri daima yanlış olarak söylemek de onu yanlış yapılandırır.
Yetişkin bireyler de çocukların yaptığı şeyi aynen yapsalardı ne olurdu (bir yıl boyunca hiçbir şey konuşmaya çalışmadan sadece dinlemek) 1984’te, Bankong’daki AUA dil merkezi, Tai okullarında tam da bu yapılmaya başlandı. Öğrenciler neredeyse bir yıl boyunca hiçbir şey konuşmadan sadece dinlediler. Yetişkinlerin neredeyse çocuklarla aynı sonucu elde ettiklerini gördük. Eğer yetişkinler; bütün bir yıl, hiçbir şey konuşmaya çalışmadan, gerçek durumlardaki doğal konuşmaları anlarlarsa, temiz ve akıcı bir konuşma otomatik olarak gelecektir.
Çocuklarla yetişkinler arasındaki fark; yetişkinlerin doğru yapma yeteneğini kaybetmesi değil, çocukların yanlış yapma eğilimi kazanmamalarından gibi görünüyor (işte bu, zorlanmış konuşma çabasının doğal yeteneğimizi tahrip etmesidir.) Zorlanmış konuşma gayreti yetişkinlere zarar verir.
Devamlı birinin cümleleri hakkında düşünmek, onları tercüme etmek, kelimeleri doğru yerlerine koymaya çalışmak, gramer olarak analiz etmek ve bunun gibi herhangi bir yönden düşünmek, sizin yerli bir konuşmacı gibi konuşmanızı önler.
Doğal konuşma (otomatik olarak gelen konuşma) yanlış bile olsa size zarar vermeyecektir. Zarar yanlış konuşmaktan gelmez, konuşurken dille ilgili düşünmekten gelir.
Bizim tavsiye ettiğimiz şey nedir? Çocukların daima doğal konuşmacı haline gelmelerinin sebebini tavsiye ediyoruz. Çünkü onlar dinleyerek öğreniyorlar. Yetişkinlerin yapamadığı şeyi tavsiye ediyoruz, çünkü onlar konuşmaya çalışarak öğreniyorlar. Yetişkinler çok fazla konuşurlar.
Doğru Formülümüz şöyle: Dinle; Konuşma; Sabırlı Ol. Ve şimdi anlaşılan o ki bu yalnızca çocukların sırrı değilmiş. Bu herkesin sırrıdır aslında. Ve çocuklar bunu daha bağlılıkla ve sabırla yaparken, yetişkinler daha hızlı yapabilir.
2-ALG (Automatic Language Growth) NASIL ÇALIŞIR
Pek çok dil öğretmeni, öğrencilerine sürekli olarak, yapabildikleri kadar konuşmaya çalışmalarını ve bir şey söylemeden önce dikkatlice düşünmelerini, böylece doğru yapacaklarını söylerler. Ben de şimdi şunu söylüyorum; Bu tarz bir konuşma ve düşünme, kesinlikle yetişkinlerin dili iyi öğrenmelerini önleyecektir.
3-ALG’Yİ SINIFLARDA UYGULAMAK
Yeni bir ülkeye taşınan çocuklara baktığımızda, onların dinlediğini, güldüğünü ve öylece baktığını görürüz. Çocuğun sırrı: kulaklar açık, ağız kapalı ve test yok. Onlar iki yıl içinde neredeyse yerli konuşmacı gibi olurlar.
Sonra dünyadaki diğer dil sınıflarına baktığımızda, tam da tersini görürüz: kulaklar uygulamada kapalı; (öğrenciler, kulakları yerine gözlerini kullanıyorlar), ağız açık ve bir sürü test. Bu öğrencilerin çok az bir kısmı yerli konuşmacılar gibi olabilir.
Modern öğrencilerin ihtiyacı olan iki şey:
Her şeyden önce gayet ilgi çekici (eğlenceli, heyecanlı, meraklı vb.) olan bir dili tecrübe ediyor olmalılar. Ki bu şekilde öğrenciler yeni bir dil kullanıyor olduklarını unutsunlar.
Ve İkinci olarak, öğrencilerin eğitim gördüğü dilin anlaşılabilirlik düzeyi öğrenmek için yeterli derecede yüksek olmalıdır. Bu ilk günden % 80 – % 100 olması anlamına gelir.
Öğretmenleri, ilgi çekici ve anlaşılabilir olmaları için iyice eğitmek gerekiyor. Ama işte bu başarının sırrıdır. İlginç ve anlaşılabilir İngilizce dinlemek ve uzun bir sessizlik dönemi (konuşmaya çalışmadan dinlemek) bir yerli konuşmacı gibi konuşabilmenin anahtarıdır.
Kaynak: POWER English
Şimdi çocukların dil öğrenme yöntemlerinden ilham alınarak oluşturulmuş POWER English yöntemlerini kısaca özetleyelim. Bu yöntemleri ayrıntılı olarak öğrenin ve İngilizce eğitiminizde bu yöntemleri kullanın. Böylece çok daha hızlı ve kolay İngilizce öğrenecek ve yakında akıcı İngilizce konuşacaksınız.
Birinci Yöntem: Kelime Ezberlemeyin: İngilizce kelime öğrenme yöntemi olarak, yeni İngilizce kelimeleri gördüğünüzde tek kelime olarak öğrenmeye çalışmayın. Bunun yerine phrase dediğimiz kelime grupları olarak alıp öğrenin. Bu şekilde İngilizce kelimeleri 3-4 kat daha hızlı öğrenebilirsiniz.
İkinci Yöntem: Gramer Çalışmayın: İngilizce gramere odaklanmak, İngilizce konuşmayı öldürür. Çünkü konuşurken düşünmeye vakit yoktur. Ana dilinizi konuşurken dil bilgisi kurallarını düşünüyor musunuz? Otomatik olarak kelimeler, cümleler ağzımızdan dökülüyor.
Üçüncü Yöntem: İngilizce Dinleyin: İngilizce çalışma zamanınızın büyük bölümünü dinleme aktivitelerine ayırın. Ders kitaplarından öğrenmeyi bırakın. İngilizceyi gözlerinizle değil, kulaklarınızla öğrenin. İngilizceyi, çocukların öğrendiği gibi dinleyerek öğrenin.
Dördüncü Yöntem: Tekrarlı ve yavaş öğrenin: Okullarda ve İngilizce kurslarında yapılan en büyük yanlışlardan biri, İngilizce kitabındaki bütün konuları bitirmek için hızlı gitmektir. Otomatik İngilizce konuşabilmek için aynı konuyu tekrar tekrar dinleyerek uzmanlaşmalısınız.
Beşinci Yöntem: Point Of View: Küçük hikâyeleri, önce geçmiş zamanda, sonra aynı hikâyeye, tamamlanmamış geçmiş zamanda ve sonra aynı hikâyeyi gelecek zamanda dinleyin. Böylece İngilizce grameri otomatik olarak öğreneceksiniz.
Altıncı Yöntem: Gerçek İngilizce Öğrenin: Kitaplardan öğrendiğiniz İngilizceyle; filmlerde, sokakta ve gerçek hayatta kullanılan İngilizce çok farklıdır. Günlük hayatta kullanılan İngilizceyi anlamak için gerçek İngilizce öğrenin.
Yedinci Yöntem: Dinle ve Cevapla Yöntemi: Okullarda ve İngilizce kurslarında dinle ve tekrarla yöntemini kullandınız. Bu faydalı bir yöntem değildir. Dinle ve cevapla yönteminde, küçük hikâyelerin içinde hocanın sorduğu basit sorulara yüksek sesle cevaplar verin. Böylece otomatik İngilizce konuşma refleksiniz çok hızlı gelişecektir.
POWER English kurucusu ÜMİT HOTAN, bu 7 yöntemi kullanarak çok özel ve faydalı mp3 İngilizce eğitim setleri oluşturmuştur. Bu ders setleri, doğru yöntemlerle İngilizce öğrenmenize katkı sağlar ve piyasadaki birçok İngilizce kursundan ve setlerinden daha faydalıdır.