Modal Verbs: Can & Be able to (E-bilmek, Yetenek ve Yapılabilirlik Belirtme)
Can ve be able to, İngilizcede yetenekleri, olasılıkları veya bir şeyi yapma kapasitesini ifade etmek için kullanılır. Ancak aralarında bazı temel farklar ve kullanım yerleri vardır.
1. Can Nedir ve Nasıl Kullanılır?
a) Temel Anlamı:
- Can, bir kişinin bir şeyi yapabildiğini veya bir şeyin mümkün olduğunu ifade eder.
b) Kullanım Yerleri:
-
Yetenek:
- I can swim. (Yüzebilirim.)
- She can speak Spanish. (O, İspanyolca konuşabilir.)
-
Olasılık:
- It can be dangerous to climb that mountain.
(O dağa tırmanmak tehlikeli olabilir.)
- It can be dangerous to climb that mountain.
-
İzin:
- Can I use your phone? (Telefonunu kullanabilir miyim?)
c) Olumsuz Hali:
- Cannot / Can’t:
- I cannot (can’t) play the guitar. (Gitar çalamam.)
- He can’t drive a car. (O, araba süremez.)
d) Soru Cümlesi:
- Can you help me? (Bana yardım edebilir misin?)
- Can they come to the party? (Onlar partiye gelebilir mi?)
2. Be Able To Nedir ve Nasıl Kullanılır?
a) Temel Anlamı:
- Be able to, “can” ile aynı anlamda yetenek ve yapılabilirlik belirtir. Ancak, daha resmi durumlarda veya “can” kullanılamayan zamanlarda tercih edilir.
b) Kullanım Yerleri:
- Geçmiş:
- I was able to fix the car yesterday.
(Dün arabayı tamir edebildim.)
- I was able to fix the car yesterday.
- Gelecek:
- She will be able to join the meeting tomorrow.
(Yarın toplantıya katılabilecek.)
- She will be able to join the meeting tomorrow.
- Koşul Cümleleri:
- If you study hard, you will be able to pass the exam.
(Sıkı çalışırsan sınavı geçebilirsin.)
- If you study hard, you will be able to pass the exam.
c) Olumsuz Hali:
- I wasn’t able to find my keys.
(Anahtarlarımı bulamadım.) - They won’t be able to attend the class tomorrow.
(Yarın derse katılamayacaklar.)
d) Soru Cümlesi:
- Will you be able to come to the party?
(Partiye gelebilecek misin?)
3. Can ve Be Able To Arasındaki Farklar
Can | Be Able To |
---|---|
Günlük konuşmada sıkça kullanılır. | Daha resmi ve geniş zaman yapılarında kullanılır. |
Sadece şimdiki veya genel yetenekler için kullanılır. | Her zaman ve koşul için kullanılabilir. |
Geçmiş zaman için could kullanılır. | Daha spesifik geçmiş durumlar için was/were able to kullanılır. |
Örnek:
- I could swim when I was 5. (5 yaşındayken yüzebiliyordum.)
- I was able to swim across the river yesterday. (Dün nehri yüzerek geçebildim.)
4. Örnek Cümleler
-
Can:
- Can she play the piano? (O, piyano çalabilir mi?)
- They can’t come to the meeting. (Onlar toplantıya gelemez.)
-
Be Able To:
- He is able to solve difficult math problems.
(O, zor matematik problemlerini çözebiliyor.) - We will be able to travel next summer.
(Gelecek yaz seyahat edebileceğiz.)
- He is able to solve difficult math problems.
5. Kısa Hikaye ile Can & Be Able To Kullanımı
İngilizce:
Liam loves sports. He can play basketball very well, but he cannot swim. Last year, he practiced swimming a lot. After months of practice, he was able to swim across the pool. Next month, he will be able to participate in a swimming competition.
Türkçe:
Liam sporu çok seviyor. Basketbolu çok iyi oynayabilir (can play), ama yüzemez (cannot swim). Geçen yıl, yüzme üzerinde çok çalıştı. Aylarca pratik yaptıktan sonra, havuzun karşısına yüzerek geçebildi (was able to). Gelecek ay bir yüzme yarışmasına katılabilecek (will be able to).
6. Alıştırmalar
Türkçeden İngilizceye Çeviri:
- Yüzebiliyor musun?
→ Can you swim? - Dün işimi zamanında bitirebildim.
→ I was able to finish my work on time yesterday. - Yarın toplantıya katılabilecek mi?
→ Will she be able to attend the meeting tomorrow?
Eksik Kelimeleri Tamamlayın:
- I ___ (can / was able to) play the guitar when I was a child.
- She ___ (can / will be able to) travel abroad next year.
- They ___ (can’t / weren’t able to) fix the problem yesterday.
7. Sonuç
Can ve be able to, yetenek ve yapılabilirliği ifade etmek için önemli araçlardır. Günlük konuşmalarda can, resmi veya geniş zaman yapılarında ise be able to tercih edilir. Bol bol pratik yaparak bu modal fiilleri daha rahat kullanabilirsiniz! 😊